22 Kasım 2015 Pazar

Kitap Yorumu: Kızıl Ateş | Ilona Andrews

Kitap Adı: Kızıl Ateş
Özgün Adı: Burn For Me
Yazar: Ilona Andrews
Seri: Hidden Legacy(#1)
Tür: Fantastik, Paranormal 
Çevirmen: Hanife Albayrak
Yayıncı: Yabancı
Sayfa: 408


Ben ateşim: Benim için yan.

Nevada Baylor dedektiflik kariyerinin en zorlu göreviyle karşı karşıyaydı; dengesiz bir şüpheliyi bulup ailesine teslim etmek. Bu görev tam bir intihar girişimiydi. Yakalaması gereken kişi en yüksek seviyede büyü gücüne sahip bir Lider'di ve önüne gelen her şeyi ve herkesi ateşe veriyordu. 

Ve sonra son derece karanlık ve baştan çıkarıcı bir milyarder ve aynı derecede güçlü başka bir Lider, Connor "Çılgın" Rogan ortaya çıkmış ve Nevada'yı kaçırmıştı. Nevada ondan kaçmakla, kendisini onun kollarına bırakmak arasında bocalıyordu. Ve daha da kötüsü, hayatta kalabilmek için Çılgın Rogan'la işbirliği yapmak zorundaydı. 

Rogan da Nevada'yla aynı hedefin peşindeydi, bu nedenle ona ihtiyacı vardı. Fakat Nevada kolay lokma değildi ve Rogan hayatında ilk kez kendinden başka birisini önemsemeye başlamıştı. Ama Rogan büyü dünyasında aşkın da en az ölüm kadar tehlikeli olabildiğini çok önceden öğrenmişti. 



Taze taze yorum gireyim hevesiyle başladığım ama sonunun hüsran olduğu bir yorumla karşınızdayım. Kitabı ne zaman bitirdim, yoruma ne zaman başladım hatırlamıyorum bile. Okula alışma süreciydi, derslerdi, vizelerdi derken öyle kaptırmışım ki kendimi, bayıldığım bu kitap arada kaynadı gitti. Umarım üstünden bunca zaman geçmişken hakkını vererek yapabilirim yorumunu.

Yıllar önce bulunan Osiris isimli serumla insanlar büyü gücüne sahip oluyorlar. İnsanoğlu her zaman daha fazlasını istediği için, konu büyü gücü olunca bu istek daha da artıyor ve üreticiler serumu bir süre sonra ortadan kaldırmak zorunda kalıyorlar. Fakat serumu bulanların düşünemediği, büyü gücünün genetik yolla nesilden nesle geçebildiği. Bununla birlikte hanedanlıklar kuruluyor, güçlü olan gücüne güç katıyor. Büyü kullanıcıları ise, Düşük, Ortalama, Dikkat Çeken, Önemli ve Lider olmak üzere beş gruba ayrılıyor.


1 Kasım 2015 Pazar

Kitap Yorumu: Darmadağınık | Emma Chase [Tangled #2]

Kitap Adı: Darmadağınık
Özgün Adı: Twisted
Yazar: Emma Chase
Seri: Tangled(#2)
Tür: Günümüz, Romantik Komedi
Çevirmen: Deniz Beril Bacaklılar
Yayıncı: Ephesus
Sayfa: 382 


New York Times çok satan yazarı Emma Chase'in Karmakarışık adlı kitabının devamı olan Darmadağınık'ta, Kate'le Drew'un başına beklenmedik olaylar geliyor ve ikili ilişkileri için yeniden pazarlığa oturma ihtiyacı hissediyor.

İnsanlar ikiye ayrılır: Yaşananlara temkinli yaklaşanlar ve gözünü daldan budaktan sakınmayanlar… Ben hep sakin kalmaktan yana olmuşumdur. Tedbirli, planlar yapan biriyim. Ne var ki, Drew Evans'la tanıştığımda her şey değişti. Drew çok inatçıydı. Kendisine ve tabii bana çok güveniyordu.

Ama bütün aşk hikâyeleri sonsuza dek mutlu devam etmez. Drew ile atlarımızı batan güneşe doğru süreceğimizi mi düşünmüştünüz? O zaman aramıza hoş geldiniz! Şimdi hayatımın en önemli seçimini yapmak zorundayım. Drew ise kendi seçimini çoktan yaptı. Hatta bu kararı ikimiz adına da vermeye çalıştı. Ama bildiğiniz gibi, ben öyle biri değilim. O yüzden tek başıma Greenville, Ohio'ya döndüm. Gerçi aslına bakarsanız tam olarak yalnız sayılmam… 

Şunu öğrendim ki eski alışkanlıklar kolay kolay yok olmuyor. Ve bazen yolunuza devam edebilmek için, başladığınız yere dönmek zorunda kalıyorsunuz. 



Drew ve Kate'in ilk kitabı Karmakarışık'ı daha önce yorumlamış ve epey çelişkili duygular yaşadığımı belirtmiştim. Her şeyi ilk olarak Drew'in bakış açısından okuduğumdan olsa gerek biraz, nasıl desem...bilmiyorum işte burayı ciddi anlamda doldurabilecek bir kelime bulamıyorum fakat sanırım bana fazla gelen Drew'in dürüstlüğüydü. Dürüstlükten kastım şu ki, direk olarak bir erkek beyni nasıl çalışır sorusuna cevapları fazla açıktı. Yani, ne bileyim, mesela ilişkilerinden erkek arkadaşlarına en ince ayrıntısına kadar bahsetmesi, Kate'den hoşlanmasına rağmen başka kadınlarla birlikte olması ve aklının nasıl çalışğını, erkeklerin akıllarının nasıl çalışğını açıkça, sözünü sakınmadan bizlere anlatması... Biraz daha üstü kapalı bir anlatım olsaydı bu kadar takmayacaktım belki.

Neyse tekrar buralara dönmeyeceğim çünkü deştikçe daha çok çelişeceğim kendimle. Bu nedenle direk serinin ikinci kitabı olan Darmadağınık yorumuna geçiyorum. İlk kitabın aksine Darmadağınık'ı Kate'in bakış açısından yani aşina olduğumuz, kadın karakter bakış açısından okuyoruz. Gerçi Kate'i tanımaya başladıkça anladım ki aslında Drew'le birbirlerine gerçekten benziyorlar. İlk kitapta Drew'in anlatımına alışğım için başlarda Kate'e tam ısınamadım ama dediğim gibi birbirlerine olan benzerlikleri bu farkı ortadan kaldırdı hemen. Öyle ki bir süre sonra artık olayın kimin bakış açısından olduğuna takmamaya sadece kurguya odaklanmaya başladım.  

13 Ekim 2015 Salı

Kitap Yorumu: Çirkin Aşk | Colleen Hoveer

Kitap Adı: Çirkin Aşk
Özgün Adı: Ugly Love
Yazar: Colleen Hoveer
Tür: Yeni Yetişkin, Günümüz, Romantik
Çevirmen: Kübra Tekneci
Yayıncı: Epsilon
Sayfa: 368

New York Times'ın çok satan yazarı Colleen Hoover yürekleri sızlatan yeni bir aşk hikâyesiyle
geri dönüyor.

Tate Collins havayolu pilotu Miles Archer'la tanıştığında, bunun ilk görüşte aşk olduğunu düşünmez. Birbirlerini arkadaş olarak görecek kadar bile iletişim kurmazlar. Tate ve Miles'ın tek ortak noktası birbirlerine karşı inkâr edilemez bir çekim hissetmeleridir. Tutkularını açıkça ortaya koyduklarında, kusursuz bir planları olduğunu anlarlar. Genç adam aşk peşinde değildir, genç kadının ise aşka ayıracak vakti yoktur, geriye sadece seks kalır. Tate, Miles'ın ona sunduğu iki kurala uyduğu sürece anlaşmaları şaşırtıcı bir şekilde sorunsuz olacaktır.
Asla geçmişim hakkında soru sorma. Bir gelecek bekleme. İdare edebileceklerini düşünürler, ama çok geçmeden bunun hiç de kolay olmadığını anlarlar.


Kalplere sızılıyor.
Sözler bozuluyor.
Kurallar çiğneniyor.
Aşk çirkinleşiyor.


Eğer bu yorumu birkaç gün önce gece üç civarı yani kitabı bitirdiğimde yazmış olsaydım muhtemelen depresif ve biraz nefret dolu bir yorum olacaktı. O anki uykusuzluk ve yorgunluk üzerine bir de beni allak bullak eden bir kurgu eklenince... Eh az çok tahmin edersiniz sanırım ruh halimi. Fakat şuan, kitabı okumam üzerinden birkaç gün geçtikten sonra, olumsuz birçok düşünceyi üzerimden atmış durumdayım. Aksine düşünme fırsatım olduğundan dolayı kurguyu ve karakterleri daha iyi anlayıp, daha farklı bir perspektiften bakmaya çalışıyorum olaylara.

Yoruma tam olarak geçmeden önce spoiler içereceğini belirtmek istiyorum. Zira diğer türlü duygularımı pek ifade edemeyeceğimi düşünüyorum. Çok fazla vermemeye çalışacağım ama kitabı okumayanlar ve spoilerdan rahatsız olanlar için bu not burada bulunsun. 

2 Ekim 2015 Cuma

Kitap Yorumu/Alıntılar: Lola ve Komşu Çocuk | Stephanie Perkins

Kitap Adı: Lola ve Komşu Çocuk
Özgün Adı: Lola and the Boy Next Door
Seri Adı: Anna and the French Kiss (#2)
Yazar: Stephanie Perkins
Tür: Genç Yetişkin, Günümüz
Çevirmen: Aslı Tümerkan
Yayıncı: Yabancı
Sayfa: 320


Lola ve Komşu Çocuk, hem tatlı bir aşk hem gerçekçi bir dostluk hem de John Green ve Rainbow Rowell sevenlerin zevkle kucak açacağı bir kendini bulma hikâyesi.

Geçmişinde kalan çocuk, gelecekteki aşkı olabilir mi? Henüz kendini geliştirme aşamasındaki tasarımcı Lola Nolan modaya inanmıyordu... O, kostümlere inanıyordu. Kıyafet ne kadar parıltılı, eğlenceli ve farklı, yani etkileyiciyse o kadar iyiydi. Ve Lola'nın hayatı, özellikle de seksi rockçı erkek arkadaşı varken mükemmele gayet yakındı. Ta ki Bell ikizleri olarak da bilinen Calliope ve Cricket mahalleye tekrar taşınıp Lola'nın derinlere gömdüğünü düşündüğü acı verici geçmişini gün yüzüne çıkarana kadar.




Konusuna ayrı, sunumuna ayrı bayıldığım Lola ve Komşu Çocuk yaklaşık 10 dakika önce falan bitti. Tabii şimdi siz diyeceksiniz bu kız bu kitaba günleeer önce başlamadı mı? Eh başladım başlamasına ama benim son zamanlardaki lanetim de bu sanırım. Çıkmasını dört gözle beklediğim ve büyük bir hevesle aldığım kitapların sonunu bir türlü getiremiyorum bir süredir. -Aslında ağır reading slump yaşıyor- Lola da ne yazık ki bu şanssız kervanın bir yolcusu oldu. Ama sanmayın ki kitabı beğenmediğimden yada konu akıp gitmediğindendi bu durum. Zira kitap gerçekten MÜTHİŞTİ! 

Bazen diğer kitaplara başlamadan şöyle üstünkörü göz atardım yorumlara kim ne demiş, ne düşünmüş, beğenmiş mi beğenmemiş mi diye. Lola'da ise özellikle kaçındım yorumlardan düşüncelerimin etkilenmemesi için. Açıkçası kitabı daha yeni bitirdiğim için memnunum da bu durumdan. Diğer türlü görüşlerim epeyce çelişki barındırabilirdi diye düşünüyorum.

1 Ekim 2015 Perşembe

Elveda Haziran & İşgalci | Çekiliş Sonucu



Merhabalar, nasılsınız? Şahsen ben ölü gibiyim, yeni eve girebildim. -,- Dersler, evde yapılacak şeyler... Bir koşuşturma gidiyoruz. Eminim bir çoğunuz da benim gibi uğraşıp duruyor... Her şey hepimiz için güzel olur umarım. Neyse, lafı daha fazla uzatmadan bizden kitap kazanan şanslı okurları açıklayayım. :D Hepinize katılımınız ve desteğiniz için teşekkür ediyoruz. :')

Elveda Haziran kitabının kazananı, Mustafa Havakara; İşgalci kitabının kazananı ise Tuğçe Caner olmuştur. İletişim bilgilerini Facebook sayfamıza mesaj atabilirler. Tebrik ediyor, güzel günlerde okumalarını diliyorum. :')



16 Eylül 2015 Çarşamba

Kitap Yorumu: Tersyüz | Amy Harmon

Kitap Adı: Tersyüz
Özgün Adı: Making Faces
Yazar: Amy Harmon
Tür: Yeni Yetişkin, Romantik
Çevirmen: Arzu Altınanıt
Yayıncı: Yabancı
Sayfa: 376


Ambrose Young okulun en çekici çocuğu ve kasabanın yıldız güreşçisiydi. Uzun boylu ve yapılı bir vücudu, omuzlarına değen saçları ve yakıcı gözleriyle aşk romanlarının kapaklarını süsleyebilecek kadar yakışıklıydı. Fern Taylor bunun farkındaydı ve Ambrose Young'a âşıktı. Belki de bu kadar yakışıklı olduğu için Fern asla onunla birlikte olabileceğini düşünmemişti. Ta ki her şey tersyüz olana ve Ambrose'un eski yakışıklılığından eser kalmayana kadar… Tersyüz, beş genç adamın küçük bir kasabadan kalkıp savaşa gidişinin ve içlerinden sadece birinin geri dönüşünün hikâyesi... Hayatı, benliği, güzelliği kaybetmenin hikayesi... Bir kızın, yıkılmış bir çocuğa ve yaralı bir savaşçının, sıradan bir kıza olan aşkının hikâyesi... Kalp kırıklığının üstesinden gelen bir arkadaşlığın ve bilinen kalıpların dışına çıkan bir kahramanın hikayesi... Tersyüz, hepimizin içinde biraz iyiliğin biraz da kötülüğün olduğunu keşfettiğimiz modern çağın Güzel ve Çirkin'i...


Yoruma başlamadan önce şunu belirtmeliyim ki, Tersyüz benim için çelişkilerle dolu bir kitaptı. Öyle ki, bitirdiğimden beri hakkında yazmak için  aklıma tek kelime dahi gelmedi.
Bu demek değildir ki kitabı sevmedim ya da beğenmedim. Kesinlikle birçok duyguyu aynı anda yaşadığım, kahkahalarla gülerken bir sonrasında gözlerimin dolmasına neden olan bir okuma süreciydi benim için.

Tersyüz, içinde kahramanlık, cesaret, belgelik, kabul görme ve kaybetme gibi birçok duyguyu içinde barındıran bir hikâye.

Bir erkek düşünün, adeta bir Yunan Tanrısı, mitolojik bir kahraman gibi... Yakışıklı, güçlü, parmakla gösterilen, az ama öz konuşan, harika bir sporcu. Ambrose Young...

Ve ona uzun zamandır âşık olan, görünmez, insanların pek de ilgisini çekmeyen sıradan bir kız. Fern Taylor...

15 Eylül 2015 Salı

1.Yıl Çekilişi Başlasın!



Herkese merhaba! Geçen haftalarda 8 Eylül'de birinci yılımızı doldurmamız şerefine bir çekiliş düzenleyeceğimizi duyurmuştuk. Fakat ülkemizde yaşanan ve yürekleri dağlayan acı olaylar üzerine çekiliş tarihini bugüne almaya karar vermiştik. Sizlerden de aldığımız öneriler doğrultusunda hediye edeceğimiz iki kitabı Tuğçe ile seçtik. Gönül isterdi ki öneride bulunan tüm arkadaşların isteklerini yerine getirebilelim ama elimizden bu kadarı geliyor. :') 

Neyse efendim fazla uzatmadan çekiliş kitapları ile katılım şartlarını açıklayayım. Hediye edeceğimiz kitaplar Elveda Haziran ve İşgalci. Katılım şartları ise tıpkı geçen seferki çekilişimizde olduğu gibi;

Bloga üye olabilirsiniz. (+2)
Facebook sayfamızı beğenebilirsiniz. (+1)
Çekilişi (bu gönderiyi) Facebook profilinizde herkese açık olarak paylaşabilirsiniz. (+1)
Çekilişi (bu gönderiyi) Twitter hesabınızdan paylaşabilirsiniz. (+1)
Instagram hesabımızı takip edebilirsiniz. (+1)


Şu parantez içindeki sayıların anlamını hemen açıklayayım. Çekilişe katılmak için yukarıda yazdıklarımın hepsini yapmak zorunda değilsiniz. Ama beş seçenekten ne kadar çoğunu yaparsınız şansınız o kadar artar. Kurada yerine getirdiğiniz şartların sonunda yazan artı sayı kadar adınız yazılacak. Mesela sadece bloga üye oldunuz, gönderiyi Facebook'ta paylaştınız ve Instagram hesabını takip ettiniz diyelim... Adınız bu şartların yanında yazan sayıların toplamı kadar, (2+1+1) yani dört kere yazılacak. Umarım açıklayabilmişimdir. :')



Bloga üye olduğum isim:
Facebook sayfasını beğendiğim isim:
Çekilişi Facebook'ta paylaştım: Link
Çekilişi Twitter'da paylaştım: Link
Instagram hesabını takip ettiğim isim:
İstediğim kitap:

şeklinde yorum atabilirsiniz.

Bu bir yıl boyunca yanımızda olan ve desteğini bizden esirgemeyen herkese sonsuz teşekkürler. Nice, birlikte, uzun yıllarımız olur umarım. Gelecek yorumlarda ve çekilişlerde görüşmek dileğiyle!

12 Eylül 2015 Cumartesi

Kitap Yorumu: Zor Kadın | Fatih Murat Arsal

Kitap Adı: Zor Kadın
Yazar: Fatih Murat Arsal
Seri: Zoraki Koca (#3)
Tür: Aşk, Romantik
Yayıncı: Ephesus
Sayfa: 624

Şaşırtıcı bir kadınla karşı karşıyaydı. Oysa her şey ne kadar kolay gözüküyordu! Onu elde etmek ne kadar zor olabilirdi ki? İçinde bulunduğu maddi sıkıntılardan kurtulması için kendisini genç adamın kollarına bırakması yeterliydi. Kolay olması gerekirdi! Ama!.. Ama yanılmıştı! Hem de çok! 

Acımasız bir adam olması genç kızı hiç korkutmuyordu. Kötü bir şöhreti olması bile onu hiç rahatsız etmiyordu. Herkesi sindirip yakan ateşli gözlerine bakarak gülebiliyordu! Bunlardan daha da kötü bir özelliği vardı. Hiç alışık olmadığı kadar... zor bir kadındı! 

Aşka ve aileye inanmayan, her istediği kadını kolayca elde edebilen bir adam için onunla karşılaşmak büyük bir talihsizlikti! Ve onu ancak evlilikle elde edebileceğini anlayınca, çaresizce teslim oldu... Hem de iki kere...

Kötü kalpli olmakla ün salmış, huysuz bir adamın yanında yer almaya hazır mısınız?
Böyle bir adamı bile kolayca sevebilirsiniz dedirten, 
sürprizlerle dolu bir FMArsal romanı daha...


Merhabalar, nasılsınız? ^^ Ben aşırı derecede hayal kırıklığına uğramış durumdayım. Zor Kadın, okumadığım iki FMA kitabından biriydi. Önce İki Renk Aşk'ı okumayı düşünüyordum ama sonra daha önce çıktı diye Ecrin ve Ateş'e başladım. Başlamaz olaydım. -,- Fatih hocayı, okurlarına karşı ilgisini, yaklaşımını ve yazdıklarını çok seviyorum ama bu kitaba bir türlü ısınamadım. Çok denedim ama olmadı... Fazla duygusuz, fazla kabaydı. Şimdi diyeceksiniz belki "Adamın yazım tarzı bu, o kadar kitabını okumuşsun şimdi mi rahatsız etti seni," diye ama diğer erkek karakterler böyle değildi. Tahir, Tamer, Doğan, Akın, Selim, Yavuz... Sevdikleri, değer verdikleri, yumuşak davrandıkları birileri vardı en azından. Ateş ise tam bir yontulmamış odundu. 

2 Eylül 2015 Çarşamba

Kitap Yorumu: Marslı | Andy Weir

Kitap Adı: Marslı
Özgün Adı: The Martian
Yazar: Andy Weir
Tür: Bilim Kurgu, Macera
Çevirmen: Emre Aygün
Yayıncı: İthaki
Sayfa: 415

Goodreads okurlarına göre 2014'Ün En İyİ Bİlİmkurgu ROMANI! Altı gün önce, Mark Watney Mars'a ayak basan ilk insanlardan biriydi. Şimdi ise, orada ölmesi neredeyse kesin.

"Çok uzun zamandan beri okuduğum en iyi kitap. Zeki, eğlenceli ve gerilim dolu. Marslı, bir romandan isteyebileceğiniz her şeye sahip."
-Hugh Howey, Wool serisinin yazarı-

"Sürükleyici… Defoe'nun Robinson Crusoe'su sanki daha zeki biri tarafından yazılmış gibi."
-Larry Niven, Hugo, Nebula ve Locus ödüllü Halka Dünya romanının yazarı-

"Bu kitap tam da benim gibi okuyucuların seveceği türden."
-John Scalzi, Yaşlı Adamın Savaşı serisinin Hugo ve Locus ödüllü yazarı-


Kitabı elime aldığım günden beri kederliydim ama bitirdikten sonra resmen içim kan ağlamaya başladı. :(  Marslı'yı çok uzun zamandır merak ediyordum. Çıktığı günden beri tüm dünyada gördüğü ilgiyi hepimiz biliyoruz. Yanlış hatırlamıyorsam mart ya da nisan gibi İlk Nokta'dan sipariş verdim, büyük bir heyecanla bekliyorum gelse de hemen okusam diye.... Sonra kitap geldi, bir baktım hasarlı. :( Bütün şevkim söndü ve aylarca elime almadım, hep erteledim. Şu an pişman mıyım? Evet çok pişmanım çünkü mükemmel bir kitaptı. Bir de üstüne ben okurken kitabı kol çantama koydum, ön kapağı ve ilk altmış yetmiş sayfası katlandı. Talihsizlik üzerine talihsizlik yaşadım. Her kitaba üzülürdüm ama kitap bu kadar güzel olunca üzüntüm ikiye üçe katlandı. :(
Kitabının dışına olanları bırakıp, içinde anlatılanlara gelirsek nasıl bir yorum yapmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yok. Çünkü daha önce hiç bilim kurgu kitabı okumamıştım. Diğer insanlar ne düşünüyor diye bakmak için Goodreads - Vikitap yorumlarına baktım ve kitaba bayılanlar kadar hiç beğenmeyenlerin de olduğu gördüm. Bu türle yeni tanıştığımdan, karşılaştıracak bir şeyim olmadığından mı bilmiyorum ama ben çok beğendim. Hatta bayıldım!

31 Ağustos 2015 Pazartesi

1. Yıl Çekilişi


Merhabalar, nasılsınız? Vallahi biz çok heyecanlıyız! ^^ 
8 Eylül günü, birinci yılımızı dolduruyoruz. *havaifişekler* Bir sene önce bu zamanlar, "Acaba başlasak mı? Yapabilir miyiz? Zaman ayırabilir miyiz?" diye düşünürken koca bir seneyi geride bıraktık bile. :') Bu bir sene bizim çok yoğun geçen, tamamen kendi hayatımıza, sınavlara odaklandığımız bir zaman dilimi olarak geçti. O yüzden istediğimiz ölçüde ilgilenemedik ama her şeye rağmen buranın var olması, ayda bir bile olsa bir şeyler yazmak bize ayrı bir zevk verdi. Bu sene Sümeyye daha rahat, daha çok buralarda olacaktır... Hepimiz için daha güzel bir yıl olması dileğiyle... Okudukça, okuduklarımızı paylaşmak zevk vermeye devam ettikçe blogger olmaya da devam edeceğiz. :')

Birinci yılımızı iki şanslı arkadaşımıza birer kitap hediye ederek kutlamak istiyoruz. Fakat bir türlü kitap seçemedik. Biz de size sormaya karar verdik. İstediğiniz kitabı bu bağlantının altına yorum olarak yazın, yazılanlar arasından iki kitap seçerek 8 Eylül gecesi çekilişimizi başlatalım. :') Çekiliş hakkında detaylı bilgiyi o zaman vereceğiz. Kitap önerilerinizi bekliyoruz. ^^

Not: Yaşanan olaylardan dolayı çekilişimiz ayın 15'ine ertelenmiştir. Şehitlerimize rahmet, ailelerine sabır diliyoruz.

Sümeyye & Tuğçe

Hikaye: St. Xavier Akademisi - 1. Bölüm | Zeynep Buse



St. Xavier Akademisi - 1. Bölüm

Akademinin meleklere ayrılmış bölümündeki büyük bahçeye açılan balkonda durmuş bundan sonra hayatımda neler olabileceğini düşünüyordum. Bu seneye kadar her şey yolunda gitmişti. Eğitimimde hiçbir sorun çıkmamıştı. Hatta aksine her şey mükemmeldi. Arkadaşlarım ve profesörlerimle hiçbir sorunum olmamıştı. Fakat bu sene için içimde anlamlandıramadığım bir sıkıntı vardı. İnsanımla iyi anlaşacağıma emindim ama yine de canımı sıkan, nefes almamı zorlaştıran bir şeyler vardı. Tabi içimdeki bu sıkıntıda en büyük paya rakibim sahipti.

Başımı iki yana sallayarak aklımdaki olumsuz düşüncelerden kurtulmaya çalıştım. Rakibim açıklandığından beri aynı şeyleri düşünüp duruyordum zaten. Ondan kurtulmaya çalışırken ben engel olamadan düşüncelerim yine Hunter isimli şeytana kaydı. Neredeyse eğitim hayatım boyunca onun başarılarını dinlemiştim. Çok güçlü olduğunu biliyordum. Ünü bizim tarafımıza kadar gelmişti. Tabi acımasız olduğunu da duymuştuk. Şeytanların elindeki en güçlü adamlardan biri olduğunu söylemeye gerek bile yok tabi. Zaten beni korkutan da buydu. Güçle savaşabilirdim peki ya acımasızlıkla?

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Kitap Yorumu: Şeytan Tüyü | Julie James

Kitap Adı: Şeytan Tüyü
Özgün Adı: Something About You
Yazar: Julie James
Seri: FBI/US Attorney(#1)
Tür: Günümüz, Romantik
Çevirmen: Süreyya Çalıkoğlu
Yayıncı: Ephesus 
Sayfa: 470

Kader iki azılı düşmanı birbirlerinin kollarına atarsa…

Savcı yardımcısı Cameron Lynde, Chicago'da gizli kaçamaklar yapan onlarca senatörün tuttuğu onlarca otel odasının arasından, vahşice bir sevişmenin tuhaf bir cinayetle sonuçlandığı 1308 numaralı odanın yanındakini seçer. Ve Illinois'deki, bu özel davada görevlendirilebilecek onlarca FBI ajanının arasından, Özel Ajan Jack Pallas görevlendirilir. Özel Ajan Jack Pallas yıllar önce, beceriksizliği yüzünden kariyerini mahvettiği gerekçesiyle, savcı yardımcısı Cameron Lynde'i ulusal televizyonda rezil eden Jack Pallas'ın ta kendisidir.

…elbette ortalık birbirine girer.

Cameron Lynde'le birlikte çalışmak mı? Şaka mı yapıyorlar? Jack bunun belki de, yıllar önce Cameron yüzünden Chicago'dan sürüldüğü ve nihayet bu yıl geri geldiği için, kötü bir hoş geldin şakası olduğunu umuyor. Fakat fena halde yanılıyor.


Aylardır kitaplığımda olup da okunup yorumlanmayı bekleyen onca kitabım varken, Şeytan Tüyü'nü gördüğümde dayanamadım ve planlarda bir değişiklik yapıp okumaya başladım. Bir de baktım farkında bile olmadan okumuş bitirmişim.

Normalde polisiyeye çok da bayılan bir okur olmadığımı söylemeliyim. Ama bu kitaptan sonra anladım ki ben bu türü seviyormuşum da doğru kitaba denk gelmemişim bunca zaman yada biraz ön yargılı davranıp diğer türlere daha çok zaman ayırmışım.

Çok da bir beklentiyle başlamamıştım haliyle fakat kitap ilerledikçe bırakasım gelmedi ve bittiğinde biraz daha olsa okurdum dediğim kitaplardan oldu kendisi. -Ki başlarken konuya göre kalın gelmişti kitap bana.-

12 Ağustos 2015 Çarşamba

Film & Kitap Yorumu: Kağıttan Kentler | John Green

Kitap Adı: Kağıttan Kentler
Özgün Adı: Paper Towns
Yazar: John Green
Tür: Genç Yetişkin, Gizem
Çevirmen: Banu Talu
Yayıncı: Pegasus
Sayfa: 320

Kendini ararken kaybolmanın ve yeni bir başlangıçla hayat ile aşkı keşfetmenin hikâyesi...

Quentin Jacobsen tüm hayatını, maceraperestliğin kitabını yazmış Margo Roth Spiegelman'ı uzaktan severek geçirmiştir. Bu yüzden Margo tıpkı bir ninja gibi giyinmiş halde penceresine tırmanıp zekice planladığı intikam savaşına onu davet edince Quentin, Margo'nun peşine düşer.

Genç kızla sabaha kadar ortalığı karıştırdıktan sonra okula giden Quentin, her zaman bilinmezlerle dolu olan Margo'nun artık tam bir gizeme dönüştüğünü keşfedecektir. Fakat kısa süre sonra ipuçları olduğunu ve bunların kendisi için bırakıldığını fark eder. Birbirinden bağımsızmış gibi görünen ipuçlarının peşinde inatla ilerlemesine rağmen Quentin, Margo'ya ne kadar yaklaşırsa, tanıdığını sandığı kızdan o kadar uzaklaştığını görecektir...


Uyumsuz'u okurken yaptığım hatayı hatırlıyor musunuz? Bu kitapta da tam olarak aynısını yaptım. Ama şimdi kitabı yeni bitirmişim, film hala gösterimde... Siz olsanız kaçırır mıydınız? Bence kaçırmazdınız. :D

İlk önce biraz kitaptan bahsedeyim... Ben sevdim. Hatta şimdiye kadar okuduklarım arasında (Aynı Yıldızın Altında, İlk Aşk) en güzeliydi.

Kağıttan Kentler, esas çocuğumuz Quentin'in ağzından anlatılıyor. Quentin, küçüklüğünden beri komşularının kızı Margo'ya aşık sıradan bir çocuk. Margo ise; tuhaf, gizemli ve oldukça popüler bir kız. Küçükken en iyi arkadaş olan bu ikilinin arası büyüdükçe açılıyor. Sonra bir gece Margo Roth Spiegelman, Quentin Jacobsen'ın penceresinde beliriyor ve bütün işler değişiyor.

Kendisini bir intikam planının içinde bulan Quentin, Margo'yla müthiş bir gece geçiriyor ve ertesi sabah Margo'nun ortadan kaybolduğunu öğreniyor. Kendisine bırakılan ipuçlarını takip eden Quentin'in macerası tam olarak burada başlıyor.

5 Ağustos 2015 Çarşamba

Biraz Müzik #9


Gecikmiş bir yayından herkese merhaba!
Hani bazen karşınızdaki insan en sevdiğin kitap nedir yada bana kitap önerir misin der ya, işte tam o anda aklınıza bir tane bile isim gelmez söyleyebilmek için. Bu  listeler için ne zaman bilgisayar başına oturup sayfayı açsam tam da öyle oluyorum işte. İlk zamanlara göre biraz daha hızlanmış olsam da insan daha çabuk olsun istiyor haliyle. Uzak olmayan bir gelecekte o günleri de görebiliriz umarım :D
Keyifli dinlemeler!


Tom Odell - Can't Pretend(...)
The Temper Trap - Sweet Disposition(...)
The Script - Flares(...)

3 Ağustos 2015 Pazartesi

Hikaye: St. Xavier Akademisi | Zeynep Buse (Tanıtım)

Merhabalar millet! ^^ Bu sefer çok daha farklı bir şeyle karşınızdayız. Bir hikayeyle... Üstelik fantastik bir hikayeyle... *kalpkrizi*  Sümeyye ile benim ortak bir arkadaşım var: Buse. Buse bir forumda yazıyordu ve biz de blogda paylaşmayı teklif ettik. O da başka şansı olmadığı için -ikna ediciyizdir:P- kabul etmek zorunda kaldı. Her neyse, konuyu daha fazla uzatmadan sizi onunla ve kalemiyle baş başa bırakacağım. Düşüncelerinizi bizimle paylaşırsanız, Buse de bizler de çok mutlu oluruz. :')

***
St. Xavier Akademisi


Merhabalar,
Ben –umarım- birazdan okuyacak olduğunuz hikâyenin yazarı, 20 yaşında kendi halinde bir üniversite öğrencisi olan Buse. Bu hikâye ciddi anlamda yazdığım ikinci hikâyem. Öncelikle doğrularıyla ve yanlışlarıyla tamamen eğlence için yazılmış bir şey olduğunu belirtmek istiyorum. İkinci olarak her ne kadar eğlence için yazılmış olsa da sizlerden isteğim hatalarımı benimle paylaşmanız.
Dilerim okurken keyif alırsınız. :)
***
"Sunny!"
"Efendim Violet?"
"Biraz çabuk ol! Profesör Howard töreni başlatmak üzere, geç kalacağız!"
"Hemen geliyorum!"
Bugün yeni eğitim dönemimizin ilk günü. Ve biz, yani 3. sınıflar, atandığımız insanların kimler olduğunu öğreneceğiz. Heyecan verici, değil mi? Ah, üzgünüm sanırım ufak bir noktayı atladım. Peki, biz kimiz?

31 Temmuz 2015 Cuma

Kitap Yorumu: Aylardan Aşk | Meral Kır (Sancaktarlar #1)

Kitap Adı: Aylardan Aşk
Yazar: Meral Kır
Seri Adı: Sancaktarlar (#1)
Tür: Aşk, Dram, Aile
Yayıncı: Müptela
Sayfa: 576

Zengin Sancaktar Ailesi'nin en küçük çocuğu olan Tanem için hayat oldukça sıradandı. Arkadaşları ve ailesinin her zaman yanında olduğu Tanem'in tek gayesi işinde ilerlemekti, ta ki katılmak için gittiği, ama katılmadığı o toplantı sonrası geçirdiği trafik kazasına kadar...

İki yıl boyunca uyuyan Tanem uyandığında, hafızasını kaybetmiş ve yanında doktoru Yağız'ı bulmuştu. Ailesi ve geçmişine dair, özellikle bir şeyleri hatırlamak istemiyor, bir şeylerden kaçıyordu sanki. Yağız, uyutulduğu esnada kendisini zehirlemek isteyen esrarengiz kişiden de haberi olmayan Tanem'e hem yakınlık duyuyor hem de Tanem'in geçmişinde ne olduğunu ve onu kimin öldürmek istediğini bulmaya çalışıyordu.
Diğer taraftan Tanem'den uzak durmaya çabalıyor, adeta onunla savaşıyordu.

Acaba Yağız, Tanem'le ilgili gerçekleri öğrenebilecek miydi ve daha önemlisi Tanem'in aşkına karşı koyabilecek miydi? 


Merhabalar, nasılsınız? ^^ Vallahi ben yaz olmasına rağmen yoğunluktan ölüyorum. :( Hep yapacak bir şey çıkıyor ve boş zamanlarımda kolumu kaldıracak halim olmuyor. Sıcak deseniz ayrı bir dert... Yakında eriyip, gideceğiz. :D Yalan söylemiş olmayayım ama sanırım kitabı bir ay önce falan bitirdim. O yüzden pek heyecanlı bir yorum olmayacak. İkinci kitap elimin altında olduğu için ilki hakkında bir şeyler yazmadan geçmek de istemedim. Her neyse... Sonuç olarak buradayım işte. :')

Meral Kır, kalemini merak ettiğim bir yazardı ve sonunda fırsat bulup, okuyabildim. Bazı yönlerden kendisini çok başarılı buldum, bazı yönlerdense tam olarak beni tatmin etmedi. Bunu da yazardan ziyade serinin ilk kitabı olmasına bağlıyorum. ^^ Üstelik çok kalabalık bir karakter kadrosu vardı. Başlarda beni bunaltmış olsalar da okudukça hepsine alıştım.

29 Temmuz 2015 Çarşamba

Kitap Yorumu: Karmakarışık | Emma Chase

 
Kitap Adı: Karmakarışık
Özgün Adı: Tangled
Yazar: Emma Chase
Seri: Tangled(#1)
Tür: Günümüz, Romantik Komedi
Çevirmen: Deniz Beril Bacaklılar
Yayıncı: Ephesus
Sayfa: 433




Zengin, yakışıklı ve kendini beğenmiş Drew Evans ile güzel, zeki ve hırslı Katherine Brooks buluştuğunda işlerin karmakarışık hale gelmesi şaşılacak bir şey değildir.

Drew Evans'ın işi, milyon dolarlık anlaşmalar yapmak ve New York'un en güzel kadınlarını tek bir gülümsemeyle baştan çıkartmaktır. Peki, öyleyse neden yedi gündür evden dışarı çıkmıyor? Neden mahvolmuş, sefil bir halde ve depresyonda? Ona sorduğunuzda size sebebinin grip olduğunu söyleyecektir fakat hepimiz bunun doğru olmadığını biliyoruz.

Katherine Brooks, Drew'un babasının yatırım bankacılığı firmasında işe başladığı anda gösterişli playboyun hayatındaki her alanın bir karmaşaya sürüklenmesine sebep olmuştur. Profesyonel alandaki yarışları Drew'un cesaretini kırıyor, Katherine'e karşı hissettiği çekim dikkatini dağıtıyor ve onu yatağa atma girişimlerindeki başarısızlığı ise tamamen sinirlerini bozuyordur.

Nasıl oluyordu da kadının biri çıkıyor ve ağzı iyi laf yapan çapkın bir adamı mahvolmuş, umutsuz biri haline getirebiliyordu? Hayatta asla sahip olmak istemediği tek şeyi gerçekleştirerek.




Aklınızdan bir adam tutun şimdi... Şöyle boylu poslu, karizmatik, bir gülüşüyle aklınızı başınızdan alan ve anında ağına yakalanabileceğiniz biri. Tuttunuz mu? Çok güzel. Artık bırakabilirsiniz. Zira bu tür adamlardan hiçbir halt olmaz. En azından bu kitabı okurken başlardaki düşüncem bu yöndeydi.

Artık alıştığımız, bize klasik gelen erkek karakterlerden biri bence Drew. Zengin, yakışıklı, kolay bağlanmayan, her gece başka tatlar arayan ama aşık oldu mu peşini bırakmayıp, sonuna kadar giden... Okuduğumuz diğer karakterlere nazaran Drew'ün şöyle bir farkı var ki, o da olayları onun bakış açısından görüyor oluşumuz.


-Konuya pek girmeyi düşünmüyorum. Arka kapak bize gereken özeti geçmiş diye düşünüyorum ve direk kendi düşüncelerime girmek istiyorum bu nedenle.-

20 Temmuz 2015 Pazartesi

Kitap Yorumu/Alıntılar: Senin İçin | Raine Miller

Kitap Adı: Senin İçin
Özgün Adı: All In
Yazar: Raine Miller
Seri: The Blackstone Affair(#2)
Tür: Yeni Yetişkin, Romantik
Çevirmen: Tuba Özkat
Yayıncı: Yabancı
Sayfa: 264



Yaklaşan tehlike. Uğruna savaşılacak bir aşk. Her şeyini ortaya koyan bir adam. Ethan Blackstone, Brynne'in güvenini kötüye kullanmış ve terk edilmişti. Fakat bunu kabullenmek gibi bir niyeti yoktu. Amerikalı kadınını geri kazanmak için her şeyi yapmaya hazırdı. Aralarındaki tutku yakıcıydı, fakat birbirlerinden sakladıkları sırlar karanlık, ürkütücü ve her türlü gelecek planlarını yok edebilecek kadar güçlüydü. Şimdi Brynne tehlike altındaydı ve Ethan sevdiği kadının kalbini kazanabilmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazır bir adamdı. Onu korumak için göze almayacağı şey yoktu. Onun için her şeyini ortaya koyacaktı. Peki yaptıkları Brynne'i korku içinde yaşamaya sürükleyen geçmişinden kurtararak yeniden onun dokunuşunun sıcaklığını hissetmeye ve güvenini kazanmaya yetecek miydi?



Serinin ilk kitabı olan Çırılçıplak'ı daha önce yorumlamış ve beğendiğimi dile getirmiştim. İkinci kitap olan Senin İçin'i ise çok fazla beklettim ne yazık ki ve açıkçası pişmanlık duymuyor değilim.

Öncelikle şunu belirteyim ki bu kitap Ethan'ın bakış açısından ve kitaba başlamadan önce bu konu ile ilgili hiçbir bilgim yoktu. Okuduğum kitaplarda sadece kadın karakter yerine erkek karakterin düşüncelerini, duygularını da öğrenmeyi çok isterim. Bu nedenle okuma süreci benim için çok daha akıcı ve heyecanlı oldu diyebilirim. Tabii şunu da söylemeden geçemeyeceğim, Brynne yerine olayları Ethan'ın ağzından okumayı daha çok sevdim. Yazar kesinlikle erkek karakterin bakış açısını okuyucuya daha iyi yansıtmıştı. 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...