1 Kasım 2015 Pazar

Kitap Yorumu: Darmadağınık | Emma Chase [Tangled #2]

Kitap Adı: Darmadağınık
Özgün Adı: Twisted
Yazar: Emma Chase
Seri: Tangled(#2)
Tür: Günümüz, Romantik Komedi
Çevirmen: Deniz Beril Bacaklılar
Yayıncı: Ephesus
Sayfa: 382 


New York Times çok satan yazarı Emma Chase'in Karmakarışık adlı kitabının devamı olan Darmadağınık'ta, Kate'le Drew'un başına beklenmedik olaylar geliyor ve ikili ilişkileri için yeniden pazarlığa oturma ihtiyacı hissediyor.

İnsanlar ikiye ayrılır: Yaşananlara temkinli yaklaşanlar ve gözünü daldan budaktan sakınmayanlar… Ben hep sakin kalmaktan yana olmuşumdur. Tedbirli, planlar yapan biriyim. Ne var ki, Drew Evans'la tanıştığımda her şey değişti. Drew çok inatçıydı. Kendisine ve tabii bana çok güveniyordu.

Ama bütün aşk hikâyeleri sonsuza dek mutlu devam etmez. Drew ile atlarımızı batan güneşe doğru süreceğimizi mi düşünmüştünüz? O zaman aramıza hoş geldiniz! Şimdi hayatımın en önemli seçimini yapmak zorundayım. Drew ise kendi seçimini çoktan yaptı. Hatta bu kararı ikimiz adına da vermeye çalıştı. Ama bildiğiniz gibi, ben öyle biri değilim. O yüzden tek başıma Greenville, Ohio'ya döndüm. Gerçi aslına bakarsanız tam olarak yalnız sayılmam… 

Şunu öğrendim ki eski alışkanlıklar kolay kolay yok olmuyor. Ve bazen yolunuza devam edebilmek için, başladığınız yere dönmek zorunda kalıyorsunuz. 



Drew ve Kate'in ilk kitabı Karmakarışık'ı daha önce yorumlamış ve epey çelişkili duygular yaşadığımı belirtmiştim. Her şeyi ilk olarak Drew'in bakış açısından okuduğumdan olsa gerek biraz, nasıl desem...bilmiyorum işte burayı ciddi anlamda doldurabilecek bir kelime bulamıyorum fakat sanırım bana fazla gelen Drew'in dürüstlüğüydü. Dürüstlükten kastım şu ki, direk olarak bir erkek beyni nasıl çalışır sorusuna cevapları fazla açıktı. Yani, ne bileyim, mesela ilişkilerinden erkek arkadaşlarına en ince ayrıntısına kadar bahsetmesi, Kate'den hoşlanmasına rağmen başka kadınlarla birlikte olması ve aklının nasıl çalışğını, erkeklerin akıllarının nasıl çalışğını açıkça, sözünü sakınmadan bizlere anlatması... Biraz daha üstü kapalı bir anlatım olsaydı bu kadar takmayacaktım belki.

Neyse tekrar buralara dönmeyeceğim çünkü deştikçe daha çok çelişeceğim kendimle. Bu nedenle direk serinin ikinci kitabı olan Darmadağınık yorumuna geçiyorum. İlk kitabın aksine Darmadağınık'ı Kate'in bakış açısından yani aşina olduğumuz, kadın karakter bakış açısından okuyoruz. Gerçi Kate'i tanımaya başladıkça anladım ki aslında Drew'le birbirlerine gerçekten benziyorlar. İlk kitapta Drew'in anlatımına alışğım için başlarda Kate'e tam ısınamadım ama dediğim gibi birbirlerine olan benzerlikleri bu farkı ortadan kaldırdı hemen. Öyle ki bir süre sonra artık olayın kimin bakış açısından olduğuna takmamaya sadece kurguya odaklanmaya başladım.  

Karmakarışık'ta çiftimizi mutlu mesut bir şekilde bırakmıştık. Fakat Darmadağınık'ta onları bulduğumuz durum pek de öyle değil. Drew ve Kate atlarını batan güneşe doğru sürüp, ömürlerinin sonuna kadar mutlu yaşadı demeyi her ne kadar istesem de, eh her zaman olaylar umduğumuz gibi gelişmiyor. Çiftimizi bıraktığımız yerden değil de iki yıl sonrasından ve tam da kitabın adına yakışır şekilde yani darmadağınık bir şekilde buluyoruz. 

Tıpkı ilk kitapta olduğu gibi bu kitapta da belirli bir zaman düzenine göre öğrenemiyoruz çiftimizin başına gelenleri. Olaylar yaşanmış, Kate şuan olduğu yerde ve birden bir ay öncesine, olayların ilk yaşandığı zamana ışınlıyor adeta bizi. İki yıl boyunca muhteşem giden ilişkilerinin yanlış anlamalarla bir ayda nasıl bir kabusa döndüğünü adım adım öğreniyoruz onun anlatımı ile.

Kate, Drew ile ilişkisinin mükemmeliyetini adeta gözümüze sokuyor ilk birkaç sayfada. O kadar mükemmel, o kadar uyumlular ki imrenmeden edemiyor insan. -Gerçi yeter artık bu kadar yakın temas demedim değil.- Ama Kate'in bunu anlatmasının nedeni biz okuyucuları kıskandırmak falan değil tabii. O sadece işler böylesi iyi giderken kısa bir sürede nasıl tepetaklak olduklarını daha iyi anlayabilmemiz için bu tür bir anlatım seçiyor.

Arka kapağı okuduktan sonra aklımda az çok konunun ne ile ilgili olduğu oluşmuştu ve ilk birkaç bölümde zaten olayı direk anlıyoruz. Çok da spoiler olduğunu düşünmediğimden direk açıklayacağım zaten. Şöyle ki, bu mutlu ilişki sonunda meyvesini veriyor ve Kate hamile kalıyor. Fakat hamile olduğunu kesinleştirmeden önce Drew'e söylemek istemiyor ve ilişkileri boyunca ilk yalanını söylüyor. Kliniğe gideceğini söylemek yerine ilk kitaptan da hatırlayacağınız Dee-Dee ile buluşacağını söylüyor Drew'e. Hesaba katmadığı tek şey ise Drew'in onu kliniğe kadar takip edeceği ve eski bir arkadaşına sarılırken göreceği. Drew Kate'in yalan söylemesi üzerine daha sonra sokakta onu bir erkekle sarılırken görünce haliyle her şeyi yanlış anlıyor ve yine o eski Drew olup aptalca bir oyun düzenliyor. Kate mutlu haberi almış eve, Drew'e döndüğünde ise karşılaştığı manzara ile adeta dumur oluyor. Kendi salonlarında Drew bir striptizci ile takılıyor.

Bu noktadan sonra ikili birbirlerini öylesi yanlış anlıyorlar ki, olayın nasıl arapsaçına döndüğüne şaşırıp kalıyor insan. Drew Kate'in onu aldattığını düşünüyor ve Kate'e onu takip ettiğini, yalanını ortaya çıkardığını söylüyor. Kate ise Drew'in hamileliğini öğrendiğini ve çocuğu istemediği için bu şekilde davrandığını düşünüyor. Aslında aralarındaki tek sorun iletişimsizlik ve öylesi saçma bir durum ki cidden sinirden gülesi geliyor insanın. Kate hamileyim dese, Drew ona sarıldığı adamı sorsa hiçbir sorun çıkmayacak fakat ikisi de öyle inatçı ve burunlarının dikine gitmeyi seven insanlar ki... Bu aptalca yanlış anlaşılma onlara bol hüzne, gözyaşına mâl oluyor.

Tabii daha sonra artık atlarını gerçekten batan güneşe sürüp, mutlu sona ulaşabiliyorlar mı? Eh orasını da okumayan bilemez artık :D

Ve de bir itiraf ekleyip bitiriyorum artık yorumu. O kadar şikayet etmeme ve çelişkide kalmama rağmen cidden Drew'e acayip alışmışım. Kitabın sonunu Kate Drew'e devrediyor ve Drew bakış açısından okuyoruz son bölümü. Bu kadar sevineceğimi tahmin etmezdim açıkçası. Kate'in anlatımı kötü olduğundan değil tabii ama adamı özlemişim gerçekten. Birkaç bölüm daha olsa okurdum dediğimi hatırlıyorum kitabı kapattıktan sonra. Kendisine her ne kadar kızmış ve sövmüş olsam da Drew'de şeytan tüyü olduğunu da kesin olarak anladım artık. Her ne yaparsa yapsın yine de vazgeçemiyor insan.

4/5









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...