31 Ağustos 2015 Pazartesi

1. Yıl Çekilişi


Merhabalar, nasılsınız? Vallahi biz çok heyecanlıyız! ^^ 
8 Eylül günü, birinci yılımızı dolduruyoruz. *havaifişekler* Bir sene önce bu zamanlar, "Acaba başlasak mı? Yapabilir miyiz? Zaman ayırabilir miyiz?" diye düşünürken koca bir seneyi geride bıraktık bile. :') Bu bir sene bizim çok yoğun geçen, tamamen kendi hayatımıza, sınavlara odaklandığımız bir zaman dilimi olarak geçti. O yüzden istediğimiz ölçüde ilgilenemedik ama her şeye rağmen buranın var olması, ayda bir bile olsa bir şeyler yazmak bize ayrı bir zevk verdi. Bu sene Sümeyye daha rahat, daha çok buralarda olacaktır... Hepimiz için daha güzel bir yıl olması dileğiyle... Okudukça, okuduklarımızı paylaşmak zevk vermeye devam ettikçe blogger olmaya da devam edeceğiz. :')

Birinci yılımızı iki şanslı arkadaşımıza birer kitap hediye ederek kutlamak istiyoruz. Fakat bir türlü kitap seçemedik. Biz de size sormaya karar verdik. İstediğiniz kitabı bu bağlantının altına yorum olarak yazın, yazılanlar arasından iki kitap seçerek 8 Eylül gecesi çekilişimizi başlatalım. :') Çekiliş hakkında detaylı bilgiyi o zaman vereceğiz. Kitap önerilerinizi bekliyoruz. ^^

Not: Yaşanan olaylardan dolayı çekilişimiz ayın 15'ine ertelenmiştir. Şehitlerimize rahmet, ailelerine sabır diliyoruz.

Sümeyye & Tuğçe

Hikaye: St. Xavier Akademisi - 1. Bölüm | Zeynep Buse



St. Xavier Akademisi - 1. Bölüm

Akademinin meleklere ayrılmış bölümündeki büyük bahçeye açılan balkonda durmuş bundan sonra hayatımda neler olabileceğini düşünüyordum. Bu seneye kadar her şey yolunda gitmişti. Eğitimimde hiçbir sorun çıkmamıştı. Hatta aksine her şey mükemmeldi. Arkadaşlarım ve profesörlerimle hiçbir sorunum olmamıştı. Fakat bu sene için içimde anlamlandıramadığım bir sıkıntı vardı. İnsanımla iyi anlaşacağıma emindim ama yine de canımı sıkan, nefes almamı zorlaştıran bir şeyler vardı. Tabi içimdeki bu sıkıntıda en büyük paya rakibim sahipti.

Başımı iki yana sallayarak aklımdaki olumsuz düşüncelerden kurtulmaya çalıştım. Rakibim açıklandığından beri aynı şeyleri düşünüp duruyordum zaten. Ondan kurtulmaya çalışırken ben engel olamadan düşüncelerim yine Hunter isimli şeytana kaydı. Neredeyse eğitim hayatım boyunca onun başarılarını dinlemiştim. Çok güçlü olduğunu biliyordum. Ünü bizim tarafımıza kadar gelmişti. Tabi acımasız olduğunu da duymuştuk. Şeytanların elindeki en güçlü adamlardan biri olduğunu söylemeye gerek bile yok tabi. Zaten beni korkutan da buydu. Güçle savaşabilirdim peki ya acımasızlıkla?

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Kitap Yorumu: Şeytan Tüyü | Julie James

Kitap Adı: Şeytan Tüyü
Özgün Adı: Something About You
Yazar: Julie James
Seri: FBI/US Attorney(#1)
Tür: Günümüz, Romantik
Çevirmen: Süreyya Çalıkoğlu
Yayıncı: Ephesus 
Sayfa: 470

Kader iki azılı düşmanı birbirlerinin kollarına atarsa…

Savcı yardımcısı Cameron Lynde, Chicago'da gizli kaçamaklar yapan onlarca senatörün tuttuğu onlarca otel odasının arasından, vahşice bir sevişmenin tuhaf bir cinayetle sonuçlandığı 1308 numaralı odanın yanındakini seçer. Ve Illinois'deki, bu özel davada görevlendirilebilecek onlarca FBI ajanının arasından, Özel Ajan Jack Pallas görevlendirilir. Özel Ajan Jack Pallas yıllar önce, beceriksizliği yüzünden kariyerini mahvettiği gerekçesiyle, savcı yardımcısı Cameron Lynde'i ulusal televizyonda rezil eden Jack Pallas'ın ta kendisidir.

…elbette ortalık birbirine girer.

Cameron Lynde'le birlikte çalışmak mı? Şaka mı yapıyorlar? Jack bunun belki de, yıllar önce Cameron yüzünden Chicago'dan sürüldüğü ve nihayet bu yıl geri geldiği için, kötü bir hoş geldin şakası olduğunu umuyor. Fakat fena halde yanılıyor.


Aylardır kitaplığımda olup da okunup yorumlanmayı bekleyen onca kitabım varken, Şeytan Tüyü'nü gördüğümde dayanamadım ve planlarda bir değişiklik yapıp okumaya başladım. Bir de baktım farkında bile olmadan okumuş bitirmişim.

Normalde polisiyeye çok da bayılan bir okur olmadığımı söylemeliyim. Ama bu kitaptan sonra anladım ki ben bu türü seviyormuşum da doğru kitaba denk gelmemişim bunca zaman yada biraz ön yargılı davranıp diğer türlere daha çok zaman ayırmışım.

Çok da bir beklentiyle başlamamıştım haliyle fakat kitap ilerledikçe bırakasım gelmedi ve bittiğinde biraz daha olsa okurdum dediğim kitaplardan oldu kendisi. -Ki başlarken konuya göre kalın gelmişti kitap bana.-

12 Ağustos 2015 Çarşamba

Film & Kitap Yorumu: Kağıttan Kentler | John Green

Kitap Adı: Kağıttan Kentler
Özgün Adı: Paper Towns
Yazar: John Green
Tür: Genç Yetişkin, Gizem
Çevirmen: Banu Talu
Yayıncı: Pegasus
Sayfa: 320

Kendini ararken kaybolmanın ve yeni bir başlangıçla hayat ile aşkı keşfetmenin hikâyesi...

Quentin Jacobsen tüm hayatını, maceraperestliğin kitabını yazmış Margo Roth Spiegelman'ı uzaktan severek geçirmiştir. Bu yüzden Margo tıpkı bir ninja gibi giyinmiş halde penceresine tırmanıp zekice planladığı intikam savaşına onu davet edince Quentin, Margo'nun peşine düşer.

Genç kızla sabaha kadar ortalığı karıştırdıktan sonra okula giden Quentin, her zaman bilinmezlerle dolu olan Margo'nun artık tam bir gizeme dönüştüğünü keşfedecektir. Fakat kısa süre sonra ipuçları olduğunu ve bunların kendisi için bırakıldığını fark eder. Birbirinden bağımsızmış gibi görünen ipuçlarının peşinde inatla ilerlemesine rağmen Quentin, Margo'ya ne kadar yaklaşırsa, tanıdığını sandığı kızdan o kadar uzaklaştığını görecektir...


Uyumsuz'u okurken yaptığım hatayı hatırlıyor musunuz? Bu kitapta da tam olarak aynısını yaptım. Ama şimdi kitabı yeni bitirmişim, film hala gösterimde... Siz olsanız kaçırır mıydınız? Bence kaçırmazdınız. :D

İlk önce biraz kitaptan bahsedeyim... Ben sevdim. Hatta şimdiye kadar okuduklarım arasında (Aynı Yıldızın Altında, İlk Aşk) en güzeliydi.

Kağıttan Kentler, esas çocuğumuz Quentin'in ağzından anlatılıyor. Quentin, küçüklüğünden beri komşularının kızı Margo'ya aşık sıradan bir çocuk. Margo ise; tuhaf, gizemli ve oldukça popüler bir kız. Küçükken en iyi arkadaş olan bu ikilinin arası büyüdükçe açılıyor. Sonra bir gece Margo Roth Spiegelman, Quentin Jacobsen'ın penceresinde beliriyor ve bütün işler değişiyor.

Kendisini bir intikam planının içinde bulan Quentin, Margo'yla müthiş bir gece geçiriyor ve ertesi sabah Margo'nun ortadan kaybolduğunu öğreniyor. Kendisine bırakılan ipuçlarını takip eden Quentin'in macerası tam olarak burada başlıyor.

5 Ağustos 2015 Çarşamba

Biraz Müzik #9


Gecikmiş bir yayından herkese merhaba!
Hani bazen karşınızdaki insan en sevdiğin kitap nedir yada bana kitap önerir misin der ya, işte tam o anda aklınıza bir tane bile isim gelmez söyleyebilmek için. Bu  listeler için ne zaman bilgisayar başına oturup sayfayı açsam tam da öyle oluyorum işte. İlk zamanlara göre biraz daha hızlanmış olsam da insan daha çabuk olsun istiyor haliyle. Uzak olmayan bir gelecekte o günleri de görebiliriz umarım :D
Keyifli dinlemeler!


Tom Odell - Can't Pretend(...)
The Temper Trap - Sweet Disposition(...)
The Script - Flares(...)

3 Ağustos 2015 Pazartesi

Hikaye: St. Xavier Akademisi | Zeynep Buse (Tanıtım)

Merhabalar millet! ^^ Bu sefer çok daha farklı bir şeyle karşınızdayız. Bir hikayeyle... Üstelik fantastik bir hikayeyle... *kalpkrizi*  Sümeyye ile benim ortak bir arkadaşım var: Buse. Buse bir forumda yazıyordu ve biz de blogda paylaşmayı teklif ettik. O da başka şansı olmadığı için -ikna ediciyizdir:P- kabul etmek zorunda kaldı. Her neyse, konuyu daha fazla uzatmadan sizi onunla ve kalemiyle baş başa bırakacağım. Düşüncelerinizi bizimle paylaşırsanız, Buse de bizler de çok mutlu oluruz. :')

***
St. Xavier Akademisi


Merhabalar,
Ben –umarım- birazdan okuyacak olduğunuz hikâyenin yazarı, 20 yaşında kendi halinde bir üniversite öğrencisi olan Buse. Bu hikâye ciddi anlamda yazdığım ikinci hikâyem. Öncelikle doğrularıyla ve yanlışlarıyla tamamen eğlence için yazılmış bir şey olduğunu belirtmek istiyorum. İkinci olarak her ne kadar eğlence için yazılmış olsa da sizlerden isteğim hatalarımı benimle paylaşmanız.
Dilerim okurken keyif alırsınız. :)
***
"Sunny!"
"Efendim Violet?"
"Biraz çabuk ol! Profesör Howard töreni başlatmak üzere, geç kalacağız!"
"Hemen geliyorum!"
Bugün yeni eğitim dönemimizin ilk günü. Ve biz, yani 3. sınıflar, atandığımız insanların kimler olduğunu öğreneceğiz. Heyecan verici, değil mi? Ah, üzgünüm sanırım ufak bir noktayı atladım. Peki, biz kimiz?
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...