2 Eylül 2015 Çarşamba

Kitap Yorumu: Marslı | Andy Weir

Kitap Adı: Marslı
Özgün Adı: The Martian
Yazar: Andy Weir
Tür: Bilim Kurgu, Macera
Çevirmen: Emre Aygün
Yayıncı: İthaki
Sayfa: 415

Goodreads okurlarına göre 2014'Ün En İyİ Bİlİmkurgu ROMANI! Altı gün önce, Mark Watney Mars'a ayak basan ilk insanlardan biriydi. Şimdi ise, orada ölmesi neredeyse kesin.

"Çok uzun zamandan beri okuduğum en iyi kitap. Zeki, eğlenceli ve gerilim dolu. Marslı, bir romandan isteyebileceğiniz her şeye sahip."
-Hugh Howey, Wool serisinin yazarı-

"Sürükleyici… Defoe'nun Robinson Crusoe'su sanki daha zeki biri tarafından yazılmış gibi."
-Larry Niven, Hugo, Nebula ve Locus ödüllü Halka Dünya romanının yazarı-

"Bu kitap tam da benim gibi okuyucuların seveceği türden."
-John Scalzi, Yaşlı Adamın Savaşı serisinin Hugo ve Locus ödüllü yazarı-


Kitabı elime aldığım günden beri kederliydim ama bitirdikten sonra resmen içim kan ağlamaya başladı. :(  Marslı'yı çok uzun zamandır merak ediyordum. Çıktığı günden beri tüm dünyada gördüğü ilgiyi hepimiz biliyoruz. Yanlış hatırlamıyorsam mart ya da nisan gibi İlk Nokta'dan sipariş verdim, büyük bir heyecanla bekliyorum gelse de hemen okusam diye.... Sonra kitap geldi, bir baktım hasarlı. :( Bütün şevkim söndü ve aylarca elime almadım, hep erteledim. Şu an pişman mıyım? Evet çok pişmanım çünkü mükemmel bir kitaptı. Bir de üstüne ben okurken kitabı kol çantama koydum, ön kapağı ve ilk altmış yetmiş sayfası katlandı. Talihsizlik üzerine talihsizlik yaşadım. Her kitaba üzülürdüm ama kitap bu kadar güzel olunca üzüntüm ikiye üçe katlandı. :(
Kitabının dışına olanları bırakıp, içinde anlatılanlara gelirsek nasıl bir yorum yapmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yok. Çünkü daha önce hiç bilim kurgu kitabı okumamıştım. Diğer insanlar ne düşünüyor diye bakmak için Goodreads - Vikitap yorumlarına baktım ve kitaba bayılanlar kadar hiç beğenmeyenlerin de olduğu gördüm. Bu türle yeni tanıştığımdan, karşılaştıracak bir şeyim olmadığından mı bilmiyorum ama ben çok beğendim. Hatta bayıldım!

"Aşırı yüksek seviyedeki oksijen sinir sistemimi, ciğerlerimi ve gözlerimi yakmakla tehdit ederken, şimdi de oksijen zehirlenmesinden ölme tehlikesiyle karşı karşıya kaldım. Yırtık bir uzay elbisesi giyen biri için ironik bir ölüm: Fazla oksijen."

NASA tarafından, Mars'a ilk kez insanlı uzay aracı göndererek daha çok bilgi edinmek için Ares isimli bir program başlatılıyor. İlk iki ekip görevini başarıyla tamamlayarak Dünya'ya dönüyor ve sıra Ares 3'e geliyor. Altı kişilik mürettebat Mars'a sağ salim varıyor ama görevlerinin altıncı gününde çıkan kum fırtınası yüzünden her şey iptal ediliyor. Bütün ekip dünyaya geri dönmek için uzay aracına gidecekken, fırtına yüzünden kopan iletişim çanağı Mark Watney'e çarpıyor ve onu diğerlerinden ayırıyor. Yeterli yiyeceği ve iletişim sistemi olmadan yaralı bir şekilde Mars'ta tek başına kalan Mark'ın macerası da böylece başlamış oluyor.

[12:04]JPL: Ayrıca, lütfen diline sahip çık. Yazdığın her şey, tüm dünyada canlı olarak yayınlanıyor.
[12:15]Watney: Bakın! Memelere bakın! ---> (.Y.)

Andy Weir'ın kalemini çok sevdim. Mizahi ve hafif -yaa ne demezsin dediğinizi duyar gibiyim :P- argoya kaçan anlatımı sayesinde o kadar bilimsel cümleye rağmen beni hiç sıkmadı.

Okurken insanları en çok rahatsız eden şey yazarın sürekli bilimsel terimler kullanması olmuş. Onların aksine ben kitabın bu yönünü çok sevdim. Yani evet bazı yerlerde "Ne diyorsun sen allasen?" diye düşündüm ama genel olarak o kısımlar eğlenceliydi. :D Bence kitabın tek sorunu Mark'ın duygularına çok az yer verilmiş olmasıydı. Çok zeki, çok azimli, kendine güveni tam bir karakter yaratılmış ve sadece bu yönleri üzerinde durulmuştu. Okurken Mars'ta tek başına kalmış bir adamın çaresizliğini, sürekli bir şeyler berbat olduğunda yaşadığı korkuyu ya da işine yarayacak, hayatta kalmasına yardımcı olacak bir şeyler bulduğundaki sevinci hissedemedim.

"Tuhaf bir his gerçekten. Nereye gitsem, ilkim. Araçtan dışarı mı çıktım? Oraya gelen ilk kişi benim! Bir tepeye mi tırmandım? O tepeye tırmanan ilk kişi benim! Bir taşı mı tekmeledim? O taş bir milyon yıldır yerinden kımıldamamıştı!"

Ve gelelim sayın çevirmene... Kendisini tebrik ediyorum, çok başarılı ve özenli bir iş çıkarmış. Bu kitap çeviriyle berbat bir şeye dönüşebilirdi. Muhtemelen böyle bir kitabı çevirmek çok zordur, helal olsun vallahi. Çevirinin benim gözüme çarpan hiçbir hatası yoktu. :')

Yazının başında da dediğim gibi daha önce hiç bilim kurgu okumamıştım. O yüzden "Bilim kurgu sevenler mutlaka okumalı," tarzında bir cümle söyleyemiyorum. Benim zevkime hitap eden bir kitaptı. Kitap zevkinin benimkine yakın olduğunu düşünenler varsa mutlaka okusunlar. Ben beğendim, onların da beğeneceğini düşünüyorum. ^^

Bu arada kitap, Ridley Scott tarafından filme çekildi. 27 Kasım 2015'te vizyona girecek. Fragmanı çok çok güzeldi, filmi merakla bekliyorum. :D Umarım beklediğime değer. :')


4.5/5







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...