8 Eylül 2014 Pazartesi

Kitap Yorumu/Alıntılar : Meleklerin Kanı | Nalini Singh

Kitap Adı: Meleklerin Kanı
Orjinal Adı: Angels' Blood
Yazar: Nalini Singh
Seri: Guild Hunter (#1)
Tür: Fantastik, Romantik, Urban Fantazi
Yayıncı: Artemis
Sayfa: 476


New York Times çoksatarı yazar Nalini Singh, meleklerin vampirlere hükmettiği, kana susamış yaratıklarla dolu ama bir o kadar da baş döndürücü bir dünyanın kapılarını aralıyor... Ölmeden önce göreceğiniz son şey, onun gözleri olacak...

Vampir avcısı Elena Deveraux, işinde en iyisi olduğunu biliyordu. Ancak yeni görevi için doğru kişi olup olmadığından emin değildi. Üstelik öldürücü bir güzelliğe sahip ve hiçbir ölümlünün kızdırmak istemeyeceği Başmelek Raphael tarafından görevlendirilmişti. Elena'nın başarısızlık gibi bir seçeneği yoktu. Görevi imkansız olsa bile. Bu kez peşine düştüğü kişi, yoldan çıkmış bir vampir değil, yoldan çıkmış bir başmelekti. Elena, kendini daha önce benzeri görülmemiş bir cinayetler zincirinin tam ortasında bulacak ve tutkunun tehlikeli uçurumlarına doğru çekilecekti. Bu av onun sonunu getirmese bile, Raphael'in baştan çıkarıcı dokunuşlarına kendini teslim etmesi, Elena'nın hayatının en büyük hatası olabilirdi. Çünkü başmelekler, ölümlü oyuncaklarıyla oynarken onları fark etmeden kırabilirdi.




Elena Deveraux, bir vampir avcısı. Fakat bu kitabı okurken klasik vampir-avcı tabularınızı yıkmanız gerek. Zira kendisi daha önce okuduğunuz/izlediğiniz diğer avcılara pek benzemiyor. Elena vampirlere kazık saplamak yerine, onların izini sürüp, paket yapıp efendilerine geri götürüyor. Yani meleklere... Yine bir görev sonrası yeni bir görev ile ilgili direktifler olacağını düşündüğü bir mektup alıyor. Fakat ne yazık ki bu görevi veren kişi ve görevin içeriği Elena'nın arkasına bakmadan kaçacağı türden. Kitap tam da burada başlıyor diyebiliriz. Başmelek Raphael, Elena'nın başarılarından ve yeteneklerinden haberdar olduğunda, ona sonuna kadar gidilmesi çok zor bir görev veriyor. Eh ne bu zorlu görev diye soracak olursanız eğer, Elena'nın yeni görevi bir BAŞMELEĞİ avlamak! Açıkçası görevde başmelek ve avlamak kelimelerinin yan yana olması bile beni dehşete düşürüyorken, siz bir de Elena'yı düşünün.

Çok fazla ayrıntıya girmeyeceğim kitap ile ilgili. Girersem bolca spoiler verme eğilimim var ne de olsa. Öyle çok farklı, çok mükemmel kurgusu veya karakterleri var demiyorum ama okursanız kesinlikle seveceksiniz! Her şeyden önce akıcılığı ve olayların devamlılığı sürekli olarak -acaba şimdi ne olacak, olaylar nasıl gelişecek- gibi sorular sormanızı ve tetikte kalmanızı sağlıyor. Sadece baş karakterler değil yan karakterler de bir o kadar eğlenceli ve dikkat çekici. Özellikle Dmitri ve Illium kesinlikle benim için Raphael'le yarışır durumdalar. Lafı fazla uzatmadan, kitapta aradığınız her şeyi -aşk, şehvet, gerilim, tutku, mizah..- bulacağınıza da eminim diyor ve sizleri alıntılarla baş başa bırakıyorum.
.


 Alıntılar 


✦“Bana gül göndermiş."
Hattın diğer ucundan, hayal kırıklığını belirten bir hırlama geldi. "Hayatım, nadiren randevuya gittiğini biliyorum ama o şeyleri sokak köşelerinde beş papele satıyorlar."
"Kristalden yapılmış." Elena konuşurken, kristal gülün ışıltılarından gözünü alamıyordu. "Ay, olamaz."
"Ne olamaz?"
Elena ağzı açık bir halde en yakın çekmeceye uzanıp fazla hafif olduğu için nadiren kullandığı ince keskiyi aldı ve gülün sapındaki bir bölgeyi hafifçe kazımaya çalıştı. Bıçak işlemiyordu. Sonra bıçağı tersine sürttü ama bu kez gül "Çizilmelere dayanıklı"bıçkı çizdi. "Ay olamaz."
"Ellie, neler olup bittiğini hemen anlatmazsan yemin ederim seni eşek sudan gelene kadar döverim. Ne oluyor? Kan emen mutant bir gülmüymüş.?
Elena kahkahasını tutup elindeki tarif edilmez güzellikteki şeye baktı. "Kristal değilmiş."
"Kübik zirkon mu? diye sordu Sara kuru kuru. "Ay, dur bir dakika, yoksa plastik mi?"
"Elmas."
Ölüm sessizliği.

✦Elena bile Başmelek Raphael'in hayranlık uyandırmak için yaratıldığı gerçeğine karşı koyamazdı. Adam adeta tapılmak için yaratılmıştı.

✦"Düşersem beni tutmazlar mı?" diye sordu ona bakmadan. "Ancak canları isterse."

✦"Onu öldürmelisin." Lijuan'ın göz bebekleri oburca büyürken gözlerini siyah alevler doldurdu. Yüzü, alev almış bir kurukafa gibi görünüyordu. "Onu öldürmezsen, duvarlarının ne zaman çökeceğini asla kestiremezsin."
"Peki onu öldürmezsem ne olur?"
"O seni öldürür. Seni bir ölümlüye dönüştürür."

✦Elena, Raphael'in sözlerinde geleceğini görebiliyordu. "Benim anılarımı almazsın," diye hatırlattı ona. "O aşamaya geldiğimizde bana istediğini yapabilirsin ama anılarımı almaya kalkma."
"Ölmeyi mi tercih edersin?"
"Evet."
"Öyle olsun"

✦''Çağlardır bir insan sevgili ile birlikte olmadım. Ama senin tadın...ilgimi çekiyor.''





5/5





2 yorum:

  1. İlla okutacaksın bana kitabı ikincisi çevrilmeden değil mi sis :D :D Yalnız çok merak ediyorum o.o

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...