İlk olarak şunu belirtmeliyim ki, bu katıldığım ilk fuardı ve böyle bir atmosfer beklemiyordum. Birkaç haftadır fuar moduna girmiş, kendimi hazırlamıştım ama bugün... Kafamda kurduğum tüm olası fuar maceraları uçtu gitti diyebilirim.
Tüm o standları, kule kule kitapları görünce kendimi kaybettim. Ve inanın ciddi anlamda söylüyorum bunu. O standa mı gitsem, bu kitabı mı alsam diye düşünmekten bir ara başıma ağrılar girdi. Ama kazasız belasız günü atlattım neyse ki.
İlk bir saat fazla vasat geldi bana. Bilmiyorum belki de daha fazla okur görmeyi bekliyordum ve hayal kırıklığına uğradım. Fakat saat ilerledikçe okurlar da salonları doldurmaya başladı ve benim için asıl fuar o zaman başladı. Özellikle sırada beklerken birbirini hiç tanımayan insanların bir kitaptaki ufak bir konu üzerine sohbete girmesi ve sohbetin bambaşka kitaplara kayıp daha da büyümesi... İlgiyle ve çokça keyif alarak gözlemlediğim anlardandı. Etrafımda benim gibi kitaplara fazlasıyla bağlı olan birçok okur görmek müthişti. Zira çevremde pek kitap okuyan arkadaşım olduğu söylenemez. Sosyal medyadan ve blog aracılığıyla tanıştığım, konuştuğum birçok kitap kurdu var fakat 'karşılıklı' olarak oturup da saatlerce kitaplardan konuşabileceğim insanlar ne yazık ki yok denebilecek kadar az. Fuar ortamı kısıtlı birkaç saatte de olsa bunu gerçekleştirmeme olanak sağladı. Umuyorum ki gelecek yıllarda da fuar kapılarını tekrar tekrar açar ve bu olanağı bizlere tekrar sunar.
Çok fazla uzatmadan ufak ufak fuar ganimetlerimi de atayım diyorum :D
Pegasus'un gerek stand çalışanları gerek indirimleri çok iyiydi. Efsane'yi daha çevirideyken merak ediyordum ama çıktıktan sonra da bir türlü alamadım ve serinin tamamlanmasını bekledim. Böylesi daha iyi oldu diye düşünüyorum çünkü seri kitaplarının bu şekilde kutularda olmasına bayılıyorum!^^
Kızıl Yükseliş ise birçok blogger'ın gönlünü fethetmişti zaten ve merak etmemek elde değil. Ciltli mi ciltsiz mi alsam diye bir süre tereddütte kalmış olsam da, bu kitabı ciltsiz alsam büyük ihtimalle vicdan azabı çekerdim. O kanatlara dokunmak bile ayrı mutlu ediyor insanı. Alıp sıkı sıkı sarılasım geliyor resmen! :D Okuduktan sonra da beni hayal kırıklığına uğratmayacağını umuyorum.
GO! fuardaki favori yayınevlerinden biriydi. Kitapların güzelliğine mi baksam o çok sevdiğim mıknatıslı kapaklara mı bilemedim. Kitapların tümünün 10 lira olmasının yanı sıra standda duran bayanı da ayrı sevdim. Çantamın içine kocaman bir Tatlı Tehlike posteri koymasını saymıyorum bile... *-*
Uğradığım bir diğer stand ise Müptela'ydı. İki kitabı da merakla Wattpad'den takip ediyor ve fazlasıyla seviyordum. Hal böyleyken almasam olmazdı. Senli'nin tatlı mı tatlı bir de anı defteri vardı üstelik. Stand görevlisi söylemese haberim bile yoktu. Sağolsun onu da ayrıca kitapların yanına sıkıştırdı. Bu arada ayraçların müthişliğine değinmiyorum zira her şey ortada.^^
Martı'nın önünden geçip de bu seriden uzak durabilir miyim peki?! Tabi ki hayır... Aslında Martı'dan sadece Çöküş ve Yükseliş'i aldım. Diğer iki kitap vardı kitaplığımda ve bir türlü seriyi tamamlayamamıştım. Fuar vesilesiyle çok sevdiğim bir seri daha tamamlanmış oldu. Ve yayınevinin birçok kitabı 5-10 liraydı. Fuar bahane indirimler şahane!
Bir diğer ve son kitabım, Ephesus Yayınlarından çıkan Bir Günah Gibi. Burcu abla kalemini sevdiğim yazarlardan biri ve BGB'de uzun zamandır beklediğim bir kitaptı. Hem fuar hem imza günü varken almamak gibi bir olasılık da yoktu. Üstelik şöyle de bir şey var ki, Ephesus'un dört yazarı imza veriyordu ve yayınevi istese indirim dahi yapmazdı. İmza için gelen okurların kitabı yoksa mecburen alacaklardı zira-benim gibi.- Bu açıdan Ephesus'u takdir etmedim desem yalan olur.
Aslında daha uğramayı düşündüğüm birçok yayınevi, almayı istediğim kitaplar vardı fakat kısıtlı birkaç saatte ancak bu kadar oldu. Üstelik imza sıralarında beklenen süreleri saymıyorum bile v.v
Yabancı, Artemis ve İthaki'den alacağım fakat göz göre göre almadan döndüğüm kitaplar için ise ayrı vicdan azabı çekiyorum. Tabii bunlar dışında Dex'ten alacağım kitapların gittiğimde bitmiş olması da benim şanssızlığımdı sanırım. Hala daha alıp okumadığım Meleğin Düşüşü'nü almaya gittiğimde ikinci kitap olan Kıyamet Sonrası'nın kaldığını gördüm ve birincisi yokken onu pek de alasım gelmedi. Yakın zamanda aklımda olan bu kitaplar için bir alışveriş daha yapacağım gibi görünüyor.
İncelememi yavaş yavaş bitirirken imzalı kitaplarım ve sevgili yazarlarım ile olan bu kareleri koymasam olmazdı;
Bu sıcak atmosfer ve güler yüzleri için hem yazarlara hem de görevlilere kocaman teşekkürlerimi yolluyorum. Yeni fuarlarda görüşmek dileğiyle!
Son olarak da inceleme yazısına dün(cumartesi) başladım ve ancak bitirebiliyorum. Yorgun olduğumdan dolayı yayını tamamlayamamıştım fakat o arada da boş durmadım ve Selvi ablanın Sen kitabını bitirdim. Bir iki güne yorumu girerim diye düşünüyorum. O zamana dek hoşçakalın! ^^
Ağlamadım, gözüme kırk beş dakika uzaklıktaki fuara gidememek kaçtı. :'(
YanıtlaSilBir dahakine diyelim artık sis :( Bakarsın beraber bile gideriz. Biz umudumuzu canlı tutalım da *-*
SilMerhaba bir şey sorabilir miyim? Pegasusta ne kadarlık bir indirim vardı? Seriyi ve Kızıl Yükseliş'i ne kadar aldınız? Simdiden cevaplar için teşekkür ederim. ^_^
YanıtlaSilPegasus'ta indirim %25, %30 ve %35 şeklindeydi canım. Efsane Üçlemesi 63 lira, Kızıl Yükseliş ise 30 liraya geldi.^^
SilBen bu sene Adana'ya taşındım ve en çok sevindiğim şey Çukurova kitap fuarına gidebilecek olmam. :-) Fuarda da en çok sevdiğim yazarlara kitap imzalatmayı seviyorum. Bu yüzden sizin heyecanınızı ve mutluluğunuzu tahmin edebiliyorum. Sizin adınıza çok sevindim. :-)
YanıtlaSil