29 Aralık 2014 Pazartesi

Kitap Yorumu: İki Hayat Arasında | Jessica Shirvington

Kitap Adı: İki Hayat Arasında
Özgün Adı: Between the Lives
Yazar: Jessica Shirvington
Tür: Romantik, Genç Yetişkin
Çevirmen: Aslı Tümerkan
Yayıncı: Yabancı
Sayfa: 320


Mükemmel hayat mı?
Yoksa mükemmel aşk mı?
Sen seç. Sabine herkes gibi değildi. Kendini bildi bileli, iki hayatı vardı. Her yirmi dört saate bir Değişim geçiriyor ve her günü iki kere yaşıyordu. Mükemmel Hayat. Wellesley'de, Sabine istediği her şeye sahipti: cazibeli arkadaşlar, şık kıyafetler, başarılı bir okul yaşamı, herkesin birlikte olmak istediği bir sevgili ve göz kamaştırıcı bir gelecek... Mükemmel Aşk.

Roxbury'de Sabine'in bambaşka bir hayatı vardı: maddi zorluklar çeken bir aile, serseri arkadaşlar ve sırrı ortaya çıktığında başına gelen korkunç olaylar… Ama sonra Ethan'la tanıştı. Yakışıklı ve ilgi çekiciydi; üstelik Sabine, daha önce hiç kimse için böyle şeyler hissetmemişti.

Tüm istediği tek bir hayat yaşamak olan Sabine, bu nihayet mümkün gibi göründüğünde, amacına ulaşmak için bir dizi tehlikeli deney yapmaya başlamıştı. Ama kendisine inanan tek adamı ve geri kalan her şeyi riske atmayı göze alabilecek miydi?


Gecenin bir yarısı yüzüme yastığa gömerek sessiz çığlıklar attığım, içimi çeke çeke, dakikalarca göz yaşlarımın dinmediği bir okuma sürecinden merhaba.
Uzun süredir beni böylesine etkileyen, daha doğrusu böylesine derinden etkileyen bir kitap okumamıştım. Her yönüyle, okuduğum en iyi kitaplar arasında yerini aldı bile.

Çünkü bazı şeyler o kadar gerçektir ki onları iliklerine kadar hissedersin. Nerede olduğunun bir önemi yoktur, seninle gelirler. 

Sabine, herkesten farklı bir kız ve iki hayata sahip. Her gününü iki kez yaşıyor. Önce mükemmel bir hayatı olan, parlak bir gelecek vaat eden Wellesley, daha sonra ise maddi sıkıntılar çektiği ve sorunlu bir hayatı olan Roxbury'de hayatını devam ettiriyor.

Enteresan bir sisteme sahip paralel evrenler diyebiliriz sanırım buna. Bir hayatında hastaysa veya vücudunda herhangi bir yaralanma olduysa, bundan diğer hayatında da aynı şekilde etkileniyor. Fakat on sekizinci yaş gününden sonra kolunu kırmasıyla birlikte artık bir şeylerin değiştiğini fark ediyor. Onun deyimiyle sistem hata yapıyor. Normalde kırılan kolunun diğer hayatında da kırık olmasını beklerken işlerin daha farklı geliştiğini görüyor. Bu olayla birlikte bir takım deneyler yapmaya başlıyor. Gece yarısı değişime yakınken kendinde bıçakla kesikler açıyor ve değişimden sonra bu kesiklerin diğer hayatına geçip geçmeyeceğini deniyor. Deneyleri başarılı oluyor ve artık hayatlarının birbirinden ayrıldığını anlıyor. Daha doğrusu bir hayatında yaralanırsa, bu yara diğer hayatına geçmeyecektir.

Böylece kendisi için bir şans doğduğuna inanıyor. Roxbury'de intihar eder ve ölürse oradaki hayata bir daha dönmesi, değişim geçirmesi gerekmez. Bu sayede de Wellesley'deki o mükemmel hayatında rahatça yaşayabilir.

Planları doğrultusunda hayatına devam ederken hiç beklemediği olaylar ve Ethan'la tanışması, her şeyi tepetaklak ediyor onun için.

Birinin seni tanımasını istediğini söyledin. Belki de ben de sadece birinin beni tanımasını istiyorumdur. Bu dünyada sen olmazsan paylaştığımız her anın hatırası kaybolacak. Sadece başkaları bizi gördüğü için varız. Varlığımın bir parçası... önemli bir parçası, sadece sen burada onu gördüğün için var.  



Kitap ile ilgili şunu söylemeliyim ki, başlarda pek içine giremedim. Yazar başlarda biraz muallak geldi bana ve olayı tam kavrayamadım. Ama daha sonra sayfalar öyle güzel aktı gitti ki ne zaman son sayfaya geldiğimi anlayamadım bile. Fantastik kısmın sınırlı tutulması ve olayın başka yerlere kaymamasını ise ayrı sevdim. Özellikle seri olmaması beni en çok çeken etkendi. Tabii şunu da belirtmeden edemeyeceğim ikinci bir kitap daha olsa seve seve okurdum. Sabine'in işleri yoluna koymaya çalışması, üniversite hayatı ve Ethan ile ilgili neler yapacağı okumaktan keyif alacağım noktalar olurdu.

Umudun ve ikinci şansın çok iyi bir biçimde aktarıldığı, mutlaka ama mutlaka okunması gereken harika bir kitaptı. Okuyun, okutturun!^^

Son olarak da, şöyle bir gerçek var ki kitap ile ilgili tüm duygularımı ne yazık ki yazıya dökebilmem pek mümkün olmadı. Şekilden şekle girdiğim ve bol gözyaşı döktüğüm bu süreç boyunca şu gifler az da olsa beni anlatıyor diye düşünüyorum...


5/5





4 yorum:

  1. Harika bir yorum olmuş! Giflere de bayıldım, spoiler vermeden gayet iyi anlatmışsın. Demek bu kadar ağlattı? Çok duygusal bir şeye benziyor, çoook merak ediyorum bu kitabı. Fırsat bulup alamadım bir türlü. Bu arada, ben de bayadır yazamasam da bloguma beklerim. ortaboypopcorn.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoook teşekkür ederim! Beğenmene sevindim^^ Okuduğunda görüşlerini duymayı çok isterim *-*
      Takipteyim^^

      Sil
  2. ah,bende bayilmistim bu kitaba dun de yorumumu yayinladim hatta bakmak istersen godofbook.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah ahh! Beğenilmeyecek gibi değildi ki *-* Hemen bakıyorum canım^^

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...