Özgün Adı: Love Letters to the Dead
Yazar: Ava Dellaira
Seri: -
Tür: Genç Yetişkin, Romantik
Çeviri: Heves Berksu
Yayıncı: Martı
Sayfa: 352
Baskı: Mayıs 2014
"Size bu mektupları yazmaya başlayınca kendi sesime kavuştum. Sonra bana yanıt veren bir ses duydum. Bir şarkının farklı tınlayışında, bir filmin hikâyesinde, kaldırımdaki çatlakta açan bir çiçekte buldum yanıtı. Bir pervanenin kanat çırpışında, dolunaya dönen ayda... Yeryüzünde bu mektupları gönderebileceğim bir adres yok. Öldüğünüzü biliyorum ama sizi duyuyorum. Hepinizi duyuyorum. Buradaydık, bunun bir anlamı var, diyorsunuz."
Kısa süre önce ablasını kaybeden Laurel, onun nasıl öldüğünü bilen tek kişidir ve bu sırrı kimseyle paylaşmamasının bir nedeni vardır.
Onu bu karanlıktan çıkaracak yardım eli, hiç beklemediği bir yerden gelir. Genç kız okulda verilen bir ödevle mektuplar yazmaya başlar. Bu mektupların ortak noktası ise erken yaşta hayata veda etmiş, onun için anlamı olan Amy Winehouse ve Kurt Cobain gibi ünlü isimlere yazılmasıdır. Zaman geçtikçe bu duygu yüklü mektuplar hem ablasının ölümü üzerindeki sır perdesinin aralanmasına hem de Laurel'in kendine bir yol çizip yetişkin bir bireye dönüşmesine yardımcı olur.
Postacı Kapıyı Çalmayacak o kadar güzeldi ki... Hani böyle bazı kurguların ruhu olur ve canlı, elle tutulur bir şeymiş gibi onu hissedersiniz ya... Bu kitabı okurken tam olarak bunu yaşadım. Daha uzun sürede bitirmiş olmayı isterdim çünkü her cümle sindire sindire okunmayı hak ediyordu.
"Size çok yakın olan bir şeyi kaybettiğinizde biraz da kendinizden bir şeyler kaybetmiş olursunuz."