17 Mart 2015 Salı

Kitap Tanıtımları #2


Hepinize merhabaaa!
Okuduğum birkaç kitap var ama şu an onları kafamda toparlayıp, yazacak havada olmadığımdan kitap tanıtımı yapayım dedim. Bence genel olarak kitap kapakları gittikçe güzelleşiyor. Özellikle Aspendos'un kapaklarını çok beğendim. İşte son zamanlarda çıkan o güzellerden seçtiklerim;

Tekrar burnumu çektim, Hunter da bana mendil uzattı.
"İşte bu kadar... Artık sen de biliyorsun. Bu sırrımı bir de Megan'a anlatmıştım. Yaşadığım yerdeki herkes biliyor elbette. Okulda bana orospu damgası vurdular ve öfkelenip kavga çıkarmaya başladığımda da artık kimse benimle konuşmak istemedi. Kendimle kimseyle çıkmayacağıma, asla erkek arkadaşım olmayacağına dair bir anlaşma yapmıştım. Yalnız kalacaktım çünkü güvenebileceğim tek kişi kendimdim. Herkes seni eninde sonunda hayal kırıklığına uğratır. Bütün bunlardan Tawny'ye asla söz etmemiş olsam da o benden yıllarca özür diledi. O da aynı olayın kurbanlarından biri olmasına rağmen sanırım hala özür diliyor. Annemle babam bizi o gece evde yalnız bıraktıkları için kendilerini o kadar suçlu hissettiler ki boşanmaya karar verdiler. Yani olanların tek sebebi bu değildi tabii ama yine de... O geceden sonra her şey mahvolmuştu. Şimdi neden tavuskuşu obsesyonum var biliyorsun artık. O gece Tawny küpelerden birini takıyordu, ben de diğerini. O küpeler hayatımızı kurtardı."
Hunter bir an düşünüp söyleyecek doğru kelimeleri bulamaya çalıştı. "Keşke onu mümkün olduğunca yavaş ve acı verici bir şekilde öldürebilsem," dedi.
"Ben de." Bunu itiraf edemeyeceğim kadar fazla düşünmüştüm.
"Anlattığın için teşekkür ederim."
"Şimdi neden böylesine dibi boyladığımı biliyorsun."
"Dipte falan değilsin. Çoğu insanın hayal bile edemeyeceği bir şey atlatmışsın. Böyle bir şeyle nasıl başa çıktığından utanma."
"Psikoloğuma göre bununla başa çıkma yollarım biraz fazlaymış."
"Boşversene. Eğer arada bir insanlara vurup bir şeyler kırmak sana yardımcı oluyorsa seve seve kum torban olurum, hatta çatıdan aşağıya atman için bir şeyler de alırız sana. Anlaştık mı?"


Satın almak için: okuoku | kitapsihirbazı | kitapyurdu

Karanlık, soğuk bir odada, odaklanmak için gözlerimi kırptım ama tek düşündüğüm şey acıydı. Vücudum dayak yemiş, çürümüş gibiydi ve aldığım her nefes canımı yakıyordu. Büyük bir olasılıkla da çektiğim acı bu yüzdendi.
Ah Tanrım, bana neler oluyor? 
Sert zeminden kalkmak için hareket etmeye çalışıyordum ama vücudum bana yardım etmiyordu. Buradan çıkmanın bir yolunu bulmalıydım; yoksa bu şekilde hayatta kalamayacaktım. Bütün ruhumla biliyordum ki eğer bu odayı terk etmezsem, burada ölecektim. Tek başıma...
Gözyaşlarım yüzümden akıyor ve onları silmek için kolumu bile kıpırdatamıyorum; bir şey beni yerimde tutuyor. 
Küçük bir hareketle bile canımın yanmasından kusmamaya çalışarak, kafamı yavaşça bir tarafa çevirdim. Bir şeylere bağlıydım ama bunun ne olduğunu anlayamıyordum. Odaya giren tek ışık, tavana yakın olan küçük pencereden giren dışarıdaki sokak lambasınındı.
Olabildiğince topladığım gücümle, bir kolumu beni sabit tutan şeyden kurtarmaya çalıştım. Bağlantılar bileğimde bitiyor ve acı muhtemelen birkaç yerinden kırık olan koluma vuruyordu.
Çığlığım boş odada yankılanıyor ve boğazım attığım bütün çığlıklardan dolayı sızlıyordu... dün mü? Ondan önceki gün mü? Artık zamanı takip edemiyordum.


Satın almak için: okuoku | kitapsihirbazı | kitapyurdu


Peşinizde sürekli sizi ele geçirmeye çalışan birileri varken kime güvenebilirsiniz?

Eve okuldan kaçtığından beri ilk defa huzurla uyuyabilmektedir. Yeni Amerika'daki kadınları bekleyen korkunç kaderden çok uzakta, kendileri için bir cennet sayılan Califia'da yaşamaktadır. Ama bu güvenli hayatın bir bedeli vardır: Sevdiği genci, Caleb'ı, yaralı bir halde Califia'nın girişinde bırakmaya zorlanmıştır. Eve, Caleb'ın başının dertte olduğunu duyunca, onu kurtarmak için tekrar dışarı çıkmaya karar verir ama bunu başaramadan yakalanarak Yeni Amerika'nın başkenti Kum Şehri'ne getirilir.

Şehrin duvarları arasına hapsolan ve geçmişiyle ilgili şaşırtıcı bir sırrı ortaya çıkaran Eve, Caleb'ın yaşadığını öğrenince onunla olabilmek için hapishaneden kaçmaya çalışır ancak bunun ölümcül bir bedeli olacaktır. Genç kız, sevdiklerini kurtarmak ile Caleb'ı sonsuza kadar kaybetmek arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.

"Sürükleyici, heyecan uyandıran bir macera ve aşka taptaze bir bakış."
-Lauren Kate-

"Düşündürücü, kalp sızlatan ve romantik bir hikâye... Bir solukta okudum."
-Cynthia Hand-

Satın almak için: okuoku | kitapsihirbazı | kitapyurdu

Acımasız Karanlık Avcı, Ruhunu Sadece Bir Kadının Aşkıyla Geri Kazanabilirdi...

Ölümsüz Viking savaşçısı Wulf'un oldukça etkileyici fakat bir o kadar da sinir bozucu bir gücü vardır: Karşısına çıkan herkes beş dakika sonra onu unutmaya mahkûmdur. Karanlık Avcı bu sayede kolaylıkla tek gecelik ilişkiler yaşar ama uzun süreli bir birlikteliğe adım atamaz. Lanetlenmiş ruhunu geri kazanabilmesi içinse gerçek aşkı bulması şarttır.

Sonunda onu hatırlayabilen bir kadınla tanışır: Cassandra. Ancak genç kadın, Wulf'un avlamaya yemin ettiği lanetli ırkın son prenseslerinden biridir. Kadim lanetler, kehanetler ve Yunan tanrılarının müdahaleleriyle yüzleşmek zorunda kalacak olan ikilinin artık tek bir amacı vardır: Gerçek aşka ulaşmak.

"Hiç dinmeyen bir heyecan fırtınası."
-Publishers Weekly-

Satın almak için: okuoku | kitapsihirbazı | kitapyurdu

Ani bir patlamayla sonun geldiğini sandılar. İsyan kurulmadan, Kayran inşa edilmeden ve Thomas, Labirent'e girmeden önce bir güneş patlaması dünyayı vurmuş, insan nüfusunun çoğunu öldürmüştür. Ancak en kötü günler henüz yaşanmadı.

Mark ve Trina o yıkımdan sağ çıkmayı başarmıştır. Ama şimdi bir virüs hızla yayılmaktadır; insanları cinnete ve cinayete sürükleyen bir virüs. Tedavi yok. Kaçış yok. İki genç, hayatta kalmayı başarabilirlerse insanlığın geri kalanını kurtarmanın bir yolunu bulabileceklerine de ikna olurlar. Çünkü bu yeni, yıkılmış dünyada her yaşamın bir bedeli vardır. Ve bazıları için ölünüz, dirinizden daha değerlidir.

Son aslında sadece bir başlangıçtır.

"Geçmişi ve geleceği bugünle harmanlayan Ölüm Emri hem distopya türünün klasik eserlerini anımsatıyor hem de Dashner'ın çok satan Labirent üçlemesinin temelini sağlamlaştırıyor."

-Kirkus Reviews

Satın almak için: okuoku | kitapsihirbazı | kitapyurdu

Jinekolog Yazılır Kadın Doğumcu Okunur
Vatandaşım okudu mu, aşk kitapları okuyormuş. Bu satırları okuyunca ne bulacağınızı şimdiden bilin ki zamanınızı boşa harcamayın. Bu kitabın hamuru kadın, mayası ise ben. Her yaşta kadını çilesiyle, çaresizliğiyle a'dan z'ye tanıyan bir kadın doğum uzmanının kaleminden okuyacaksınız bu defa! Öyle şeyler anlatacağım ki, zaman zaman kanınız donacak, gözleriniz yaşaracak! Eli hamurlu, lastiği çamurlu, bedenleri şalvarlı, yüreği burgulu, ayakları nasırlı kadınları anlatacağım. Ellerimle dokunduğum kadınları, kürtaj için gelen kadınların çilesini anlatacağım. Kimisi kurtulmak isterken yavrusundan, kimisinin nasıl da olmayan yavrusuna sarılmak istediğini anlatacağım.

"Son derece akıcı, ilgi çekici, meraklandırıcı buldum. Özellikle konunun kavranması için yapılan benzetmeleri ve kavrayıcı etkinliklerin çok mükemmel olduğunu gördüm. Sizin yazdıklarınızda ciddi bir anlatı edebiyatı örneği görüyorum ve kutluyorum."
-Yılmaz Karakoyunlu-
"Bazen hiç beklemediğiniz yerden hayata dair sert, acımasız, gerçek öyküler geliyor karşınıza. Hayatta hiç bir bilgi 'yaşanmışlıkla' boy ölçüşemez. Dilerim, toplumun eline ulaşan, bu can yakan alevli ısırgan öyküler, üstün bir estetik dilin üslubuna dönüştürülmüş bu öyküler, tüm kadınlarımız tarafından okunur."
-Nihat Genç-

Satın almak için: okuoku | kitapsihirbazı | kitapyurdu

Kayla, on yedi yaşına girdiğinde, ilk kez gördüğü babasıyla, yabancı bir şehre taşınır. Bu yeni şehirde yaşadığı zorluklar karşısında, hiç beklemediği bir çocuk hep yanında olur. Meriç, etrafına ördüğü sağlam duvarlar arasında yaşayan, yalnızlığı seçmiş bir çocuktur. Kayla ilk kez bir erkeğe güvenir. Meriç'in sırlarla dolu hayatı onu düştüğü karanlığın derinliklerinden yukarıya çekerken, yanlışlar doğru gözükür. Ta ki Kayla, isminin anlamına yakışır bir şekilde yaşamadığını fark edinceye dek…

Güvendeydim! Güvende olduğuma inanamıyordum ama güvendeydim işte. Bu kolların arasında kimsenin bana zarar veremeyeceğini biliyordum. Sigaranın gömleğine sinen yoğun kokusunu alırken, hızla uzaklaşan ayak seslerini duydum. Sonunda sadece fırtınanın sesi duyulmaya başladığında, belimdeki eller dirseklerimi tuttu. Beni kendinden uzaklaştıracağını anlayıp ona sıkıca sarıldım ve tutmakta olduğum gözyaşlarımı serbest bıraktım. Hamlem işe yaradı. Dirseklerimden vazgeçip, ellerini tekrar belime doladı. "Korkma artık. İyisin," diye fısıldadı bir süre sonra. Beni rahatlamak ister gibiydi. Korkmuyordum. Ona neden güvendiğimi bilmiyordum ama onun yanında korkmuyordum.


Satın almak için: okuoku |kitapsihirbazı | kitapyurdu

1 yorum:

  1. Nedense wattpad kitaplarına karşı bir önyargım var. Sanki ticari yanları daha ağır basıyormuş gibi geliyor bana. Edebi derinlikten uzak olduklarını düşünüyorum ama gençliğin ilgisini çekiyor. Kötü Çocuk kitabının kapağı da zaten genç kızların ilgisini çekmek için hazırlanmış, bana biraz üstünkörü gelmedi desem yalan olur. Belki başlayabilirim okumaya ama önce kendimi hazırlamam gerekiyorum sanırım. tanıtımlar için teşekkürler:)), takipteyim...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...